T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2014/2954
Karar: 2014/14281
Karar Tarihi: 08.07.2014
ÖZET: Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.
(Avrupa Konseyi Statü m. 15) (2709 S. K. m. 2) (2918 S. K. m. 50, 51) (5271 S. K. m. 309) (5326 S. K. m. 28) (3152 S. K. m. 2, 29, 33) (Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 100, 101) (ANY. MAH. 08.10.1991 T. 1991/9 E. 1991/36 K.) (DİDDK. 17.10.1997 T. 1995/769 E. 1997/525 K.)
Dava ve Karar: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 51/2-b maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı F. A. hakkında Alaşehir Trafik Denetleme Birim Amirliğinin 27/05/2013 tarihli ve GT-525573 sayılı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 343,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun kabulü ile idari para cezası karar tutanağının iptaline dair Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 05/07/2013 tarihli ve 2013/493 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2014 gün ve 2013/406441 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dosya incelendi:
YargıtayCumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talep yazısı şöyledir;
<2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 51/2-b maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı F. A. hakkında Alaşehir Trafik Denetleme Birim Amirliğinin 27/05/2013 tarihli ve GT-525573 sayılı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 343,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun kabulü ile idari para cezası karar tutanağının iptaline dair Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 05/07/2013 tarihli ve 2013/493 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesince, radar kontrolü yapılan yerde radar işaretinin bulunmadığı, gerekli yasal uyarılar usulüne uygun şekilde yapılmadan kesilen para cezalarının hukuki mesnedinin bulunmadığı gerekçesiyle muteriz hakkındaki idari para cezasının iptaline karar verilmiş ise de;
<2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun
Karayolları Trafik Kanununda ve bu Yönetmelikte yazılı kayıt ve şartlar dışında ve aksine bir işaret bulunmadıkça yol durumlarına göre römorksuz araç cinsleri için saatteki asgari ve azami hız sınırları aşağıda gösterilmiştir.> biçimindeki düzenleme ve aynı Yönetmeliğin
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 05/07/2013 tarihli ve 2013/493 değişik iş sayılı kararının bozulmasının istenilmesi arz ve dosya birlikte takdim olunur.>
I- Olay:
Alaşehir İlçesi Süleyman Demirel Caddesi üzerinde görevlilerce 27.05.2013 tarihinde radar aletiyle yapılan hız kontrolünde saat 14.54 de kabahatli F. A.’nın hız limitini aştığı tespit edilmiş ve hakkında aynı tarihte 525573 seri nolu tutanak ile 343.00TL idari para cezası uygulanmıştır. Kabahatli F. bu idari para cezasının iptali içinaynı gün Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesine başvuruda bulunmuştur. Sulh Ceza Mahkemesince, yapılan inceleme sonucunda
II- Kanun Yararına Bozma Talebine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ne de Karayolları Trafik Yönetmeliğinde radarla hız denetimi yapılacak yerlerde, bu denetimin yapıldığına dair ikaz levhası ve işaretleme bulundurulması konusunda herhangi bir hüküm yer almadığı halde
III- Hukuksal değerlendirme:
Anayasamızın 2’nci maddesi hükmüne göre
Kısaca, hukuk devleti
Hukuk devleti, hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna göre, devletin üç erkinden biri olan yürütme organının da hukuk kurallarıyla bağlı bulunduğu kuşkusuzdur.
Yürütme organı bakımından, idarî faaliyetlerinin belirliliği ve önceden bilinebilirliği zorunludur. Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin idare edilenler tarafından önceden tahmin edilebilir olması gerekir. İdari işlem ve eylemlerde idare bu yetkisini tüzük ve yönetmelik gibi genel kurallarla düzenlemek ve bu düzenlemelere uymak zorundadır. Buna
Yine hukuk devleti ilkesi, devletin
Mezkur Tavsiye Kararının başlıklı 10 uncu maddesinde;
<1.İdare açıklık ilkesine uygun faaliyette bulunur.
2.İdare, karar ve işlemlerinden özel kişileri, resmi belgelerin yayınlanması da dahil olabilecek şekilde uygun araçlarla haberdar eder.
3.Kişisel verilerin korumasına ilişkin kurallara uygun olarak resmi belgelere erişim hakkını tanır.
4. Açıklık ilkesi, yasayla korunmuş gizliliğe zarar veremez.>
Hükmü bulunmaktadır.
Bu arada Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesi kararlarının hukuki niteliğini de izah etme gereği bulunmaktadır: Avrupa Konseyinin hukuksal etkinliği, sözleşmeler ve tavsiye kararları biçiminde ortaya çıkmaktadır.
Bağlayıcı olmamakla birlikte, kararların uzlaşma ile alınması ve Komite’nin hükümetleri
Konumuza ilişkin iç hukuk düzenlemesi şöyledir:
3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmüyle
İçişleri Bakanlığının bu
Yönergenin;
<(1)Trafik kurallarına uyma düzeyini arttırmak, trafik güvenliğini sağlamak ve yol kullanıcılarını bilgilendirip, bilinçlendirmek amacıyla, denetimin karayolunun hangi kesimlerinde, hangi sürelerde yapılacağı ve hangi konularda yoğunlaştırılacağı ve bunlarla ilgili risk bilgileri, neden-sonuç ilişkileri ve denetim sonuçlarının açıklanmasında ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından azami ölçüde faydalanılır.>
Görüldüğü gibi İçişleri Bakanlığı bu Yönerge hükmüyle
- Karayolunun hangi kesimlerinde ve hangi sürelerde yapılacağı,
- Hangi konularda yoğunlaştırılacağı,
Hususlarında ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından azami ölçüde faydalanılmasını öngörmüştür.
Böylece, İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilmiş olan bir düzenleyici idari işlemle
Sözü edilen bu düzenlemelerin, Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesinin Bakan Temsilcileri toplantısında kabul ettiği yukarıda gün ve sayısı yazılı
Yönergenin 3152 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi hükmüne göre İçişleri Bakanlığının bağlı kuruluşları olan ve mahsus kanunları uyarınca da bu Bakanlığın sevk ve idaresi altında bulunan genel kolluk kuvvetleri içinde yer alan trafik zabıtasını bağladığı da tartışmasızdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince:
Yönergenin34/1-ç ve 47 nci maddesi hükümleri karşısında
Yönergenin 47 nci maddesi hükmüne göre, idare bu bilgilendirme faaliyetinde“ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından> azami ölçüde faydalanacaktır. İdarenin
Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadankural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.
IV- Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerinde görülmediğinden REDDİNE 08.07.2014 günü oybirliği ile karar verildi.